• Uye Ol

GO Kavramları-1

 GO oyununa ve hayata dair çok temel kavramları içinde barındıran durumları go tahtasında paylaşacağımız satırlara hoş geldiniz. Atari,önce yaşam, feda, fuseki, sente, aji, ko, tenukiv.b. Oyundaki seviyeler basitçe sayısal ölçütlerin karşılığı gibi görünse de esasen bu kavramların özümsenmesinin karşılığıdır. Kavramların adını duymak her seviyede oyuncuya mahsus bir durumdur fakat kavramları oyununuzda kullanmaya ihtiyaç duymak dönem dönem belli seviyelerde gerçekleşir. Ve daha sonra seviyeniz geliştikçe kavramların içlerinin daha dolduğunu düşünürsünüz. Bir süre sonra özümsenen kavramlar sizin için, son model araba resmi olmaktan çıkar ve arabanın vitesi haline gelir.Duymak, fikir edinmek, bilmek, öğrenmek, özümsemek.

Reel bir kayıp kaçınılmazsa sakin bir tenuki çoğu zaman iyi bir tercihtir. Herşey bir merhaba ile başladı, içi boşaltılan kavramların zenginleşitiği günlere umutla… İyi oyunlar. 

Bu makalede ATARİ GÖRMEK ve ÖNCE YAŞAM

 

Merhaba,

    GO, kimi zaman hayatın kendisi, kimi zaman felsefelerin efendisi kimi zaman bir savaş stratejisi, kimi zaman ise dostunuzla bir paylaşım süreci. GO, bir oyun, ama asla oyuncak değil. Go sıfır toplamlı bir oyun. Sonunda bir kazanan ve bir kaybeden var. Oyun teorisinin belki de en minimalist düzeyde pratiğe kavuştuğu ortamlardan biri. Bir taraf sadece kendi çıkarı olan hamleleri mi yapmalıdır, yoksa oyundaki en önemli kavramın içini doldurarak uzun bir süre iki tarafında ortak çıkarının buluştuğu dengeyi mi yönetmelidir?

    Go oyununun kurallarını öğrenmek bir bebeğin doğuşu ya da Alis’in harikalar diyarına açılan mağaraya girmek gibidir. Başlangıçta çok yaratıcı olmadığınızı ya da sürecin keyifli olmadığını düşünebilirsiniz ama uzun olmayan bir süre sabır ederseniz yeni bir dünya ile tanışma imkanınız yüksektir.

ATARİ GÖRMEK

    Bu kelimeyi ilk duyduğumda aklıma şu anki bilgisayar oyunlarının atası olarak kabul edilen, çocukluğumda jeton almak için para biriktirdiğim atari oyunları gelmişti. Daha sonra atari oyun konsollarının mucidi Nolan Bushnell’nin go oyunundan etkilendiği ve go oyuncusu olduğu için, icat ettiği oyun konsoluna bu ismi verdiğini duyduğumda ise anlamlı bir şaşkınlık yaşamıştım. Atari, goda taş ya da taşların tahtadan kaldırılmasından bir adım önceki pozisyondur. Yani tek bir nefes alma kanalı kalması durumu. Çok basitmiş gibi görünür ama kurallar ile tanışan bir kişi ilk etapta kendisinin sürekli hamle yapabileceğini ön görerek genelde taşlarının nefes alma kanallarını saymayı göz ardı eder hatta son nefes alma kanalı kalması durumunda dahi korumayı tercih etmez. Klasik atari şekilleri çok çeşitli değildir, sadece temel bir iki şekle karşı algılarınızın açık olması ve sizi rahatsız etmesi kafidir. Bazı durumlarda bitişik taşlar çok fazla sayıda olur ve oyuna yeni başladığınız dönemlerde, gözün odaklandığı bölgenin dışını görememesi çok normaldir. Bu nedenden dolayı oyunun ilk öğrenme safhasında 19*19 luk tahta boyutu yerine 9*9 luk tahta boyutu ile kuralları özümsemeye çalışmak çok daha yerindedir. Kuralları özümseme sürecinizde gözleriniz, algılarınız ve hislerinizde oyuna yavaş yavaş alışma imkanı bulacaktır. Bir süre sonra ataride kalmanın yani ölümle tehdit edilmenin sedace matematiksel bir durum olmadığını tehdit şekillerinin sizi içgüdüsel olarak rahatsız ettiğini göreceksiniz. Önyargıların kırılmaya başlanması atari görmekle başlar. Go’da önyargıya yer yoktur. Her zaman her türlü gelişime açık olmak gerekir ve tanıştığınız her yeni durumu öncekilere benzetmektense yeni gelişmelere uygun çıkış yolları üretmek makul tercihtir. Go’nun kuralları kolay tariflenebilir ve az sayıdadır. Ama bu durum oyuncuya istediği yere keyfi hamle yapma tercihi sunmaz. Gereksiz atarileri oyun sonuna kadar saklayın.

ÖNCE YAŞAM

    Oyuna yeni başladığım günlerdi, “bir alan yapma alanı oyunu” olan goda rakibimin alan çevirmeye çalışması beni hep rahatsız ederdi. Aslında karşı taraf çok makul bir şey yapıyor ve oyunun gerekliliklerini yerine getiriyordu. Bende tüm cehaletimle bu alanların ortasına hamle yaparak alan çalmaya ya da alan eksiltmeye çalışıyordum. Bu durum bir süre ihtiyacımı bile gördü ama matematiksel seviye karşılığı olarak gelişmemi sağlarken oyun kalitemin hiç artmadığı da ayrı bir tespitti. Ve çok da uzun bir süre geçmeden bu uygulamanın tıkandığını ve o girdiğim alanlarda “alan çalmak yerine, o alanlara gömülmek” yüksek ihtimal olmaya başlamıştı. Daha önce etrafımda yükselen önce yaşam seslerinin önce yaşam öğretisine geçmesi gerekliliğine yüksek düzeyde ihtiyacım vardı. Taşların ya da grupların ölmesi teknik bir bilgi yetersizliğinden olabilir ve bu en az yaşam kadar normaldir, kişinin ölüm yaşam problemleri çözerek eksiklerini kapatmaya çalışması kafidir. Fakat ölüm bir tercihse, ya bu çok büyük bir eğlence ya da bir ahmaklıktır. Go’da ahmaklığa yer yoktur, ama fazlasıyla eğlenceli bir oyundur. Atak yapacak birimlerimizi yaşamı güçlü kök ya da gruplarımızla önce ilişkilendirmek sonra davranışa geçmek en temel tercihlerden biri olmalıdır. Yeldeğirmenlerine kılıç sallayan bir Don Kişot vardı, o da roman oldu. Güçsüzken nasıl hakim olabiliriz ki? Peki nereye kadar önce yaşam diye sorarsak cevap, ihtiyacımızı karşılayacak kadar. Yani ayakta duracak kadar, yani hareket edecek kadar sonrası sizin hükümdarlık yeteneklerinize kalıyor. Tahatada 5 grubunuz varsa yaşayabilir, ama 6. grup çok büyük ihtimal ölecektir. Oturduğumuz yerde hiç kimse bize topraklarını vermez.

Yumruk atmadan önce, yumruk yapın. / Jay H. Kim.

Haber ağımıza katıl

Bizi takip et

İletişim

www.gooyunu.com :

İstanbul, Türkiye

Telefon:

(505) 335-2074

Email:

iletisim@gooyunu.com

"; urchinTracker(); /* ]]> */